Seniorita
Forum Üyesi
DELHİ TÜRK SULTANLIĞI
Delhi Türk Sultanlığı: Kutbîler Dönemi
Yazar: Hakan Bozdemir 31/01/2018
Hindistan, Türk tarihi açısından önem arz eden ancak tarihi açıdan yeteri kadar üzerinde durulmayan bir bölgedir. Bu bölgede kurulmuş olan Delhi Türk Sultanlığı hakkındaki bilgilerimiz; Selçuklular, Osmanlılar ve sair Türk devlet, beylik ve topluluklarına nispeten daha kısıtlıdır. Bu yazımızda, Hindistan’da kurulmuş olan Delhi Türk Sultanlığı hakkındaki çalışmalarımızı sizlerle paylaşmayı amaç edindik.
Delhi Sultanlığı, 1206 yılında bir Türk komutanı olan Kutbeddin Aybeg tarafından, Hindistan’da bulunan Delhi merkez olmak üzere bağımsız bir devlet haline getirilmiştir.
1526 yılında Babür’ün buraya gelmesine kadar da farklı hanedanlar altında bağımsızlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu hanedanlar Kutbîler (1206–1266), BaKadlar (1266-1290), Halacîler (1290–1321), Tuğluklar (1321–1413), Seyyîdler (1414–1451) ve Lûdîler (1451–1526) olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Delhi’de kurulan bu sultanlığa geçmeden önce kuruluşa giden süreci kısa bir şekilde izah etmek yerinde olacaktır. Gazneliler, Hindistan üzerinde sık sık hakimiyet mücadelesi vermişlerdir. 1099 yılında ölen Gazneli Sultanı İbrahim, Hindistan üzerine seferler düzenlemiş, birçok kale ile beraber Gur bölgesini [1] de hakimiyeti altına almıştır. 40 yıllık saltanatından sonra yerine geçen oğlu III. Mesud da babası gibi Hindistan üzerine seferler yapmak suretiyle saltanat süresini meşgul etmiştir. III. Mesud’un ölümünden sonra Gazneliler’de onun oğulları arasında saltanat mücadeleleri baş göstermeye başlamıştır. [2]
Bu mücadelelerden Behram Şah galip çıkmayı başarmıştır. Tahta sahip olabilmek için 1097-1118 yılları arasında Selçukluların Horosan meliki olan ve daha sonraki süreçte Büyük Selçuklu sultanı olacak olan Sancar’dan yardım almıştır. [3] Behram Şah, bu destek karşılığında Sancar’a vergi ödemeyi kabul etmişti ancak anlaşması doğrultusunda adım atmayınca 1135 yılında sultan konumunda bulunan Sancar, ordusu ile beraber Gazne şehrine gelmiş, bunun üzerine Behram Şah Hindistan’a kaçmıştır. [4] Sancar’ın Behram Şah’ı affetmesi, gergin ortamı rahatlatmış olsa da bölgede gittikçe güç kazanan Gurlular, Gazneliler’i olumsuz anlamda yıpratmaktaydı. Nihayet 1151 yılına gelindiğinde Gurlu tahtının sahibi Alâeddin Hüseyin, Gazne şehrine gelmiş ve bir intikam düşüncesiyle burayı yakıp yıkmıştır. [5]
Delhi Türk Sultanlığı: Kutbîler Dönemi
Yazar: Hakan Bozdemir 31/01/2018
Hindistan, Türk tarihi açısından önem arz eden ancak tarihi açıdan yeteri kadar üzerinde durulmayan bir bölgedir. Bu bölgede kurulmuş olan Delhi Türk Sultanlığı hakkındaki bilgilerimiz; Selçuklular, Osmanlılar ve sair Türk devlet, beylik ve topluluklarına nispeten daha kısıtlıdır. Bu yazımızda, Hindistan’da kurulmuş olan Delhi Türk Sultanlığı hakkındaki çalışmalarımızı sizlerle paylaşmayı amaç edindik.
Delhi Sultanlığı, 1206 yılında bir Türk komutanı olan Kutbeddin Aybeg tarafından, Hindistan’da bulunan Delhi merkez olmak üzere bağımsız bir devlet haline getirilmiştir.
1526 yılında Babür’ün buraya gelmesine kadar da farklı hanedanlar altında bağımsızlıklarını sürdürmüşlerdir. Bu hanedanlar Kutbîler (1206–1266), BaKadlar (1266-1290), Halacîler (1290–1321), Tuğluklar (1321–1413), Seyyîdler (1414–1451) ve Lûdîler (1451–1526) olarak karşımıza çıkmaktadırlar. Delhi’de kurulan bu sultanlığa geçmeden önce kuruluşa giden süreci kısa bir şekilde izah etmek yerinde olacaktır. Gazneliler, Hindistan üzerinde sık sık hakimiyet mücadelesi vermişlerdir. 1099 yılında ölen Gazneli Sultanı İbrahim, Hindistan üzerine seferler düzenlemiş, birçok kale ile beraber Gur bölgesini [1] de hakimiyeti altına almıştır. 40 yıllık saltanatından sonra yerine geçen oğlu III. Mesud da babası gibi Hindistan üzerine seferler yapmak suretiyle saltanat süresini meşgul etmiştir. III. Mesud’un ölümünden sonra Gazneliler’de onun oğulları arasında saltanat mücadeleleri baş göstermeye başlamıştır. [2]
Bu mücadelelerden Behram Şah galip çıkmayı başarmıştır. Tahta sahip olabilmek için 1097-1118 yılları arasında Selçukluların Horosan meliki olan ve daha sonraki süreçte Büyük Selçuklu sultanı olacak olan Sancar’dan yardım almıştır. [3] Behram Şah, bu destek karşılığında Sancar’a vergi ödemeyi kabul etmişti ancak anlaşması doğrultusunda adım atmayınca 1135 yılında sultan konumunda bulunan Sancar, ordusu ile beraber Gazne şehrine gelmiş, bunun üzerine Behram Şah Hindistan’a kaçmıştır. [4] Sancar’ın Behram Şah’ı affetmesi, gergin ortamı rahatlatmış olsa da bölgede gittikçe güç kazanan Gurlular, Gazneliler’i olumsuz anlamda yıpratmaktaydı. Nihayet 1151 yılına gelindiğinde Gurlu tahtının sahibi Alâeddin Hüseyin, Gazne şehrine gelmiş ve bir intikam düşüncesiyle burayı yakıp yıkmıştır. [5]