Dile kolay, 30 sene! Bir insan ömrü için hem çok uzun hem de göz açıp kapayıncaya kadar geçecek kısa bir süre. Bunu okuyan sen, belki 30 yaşını bile doldurmadın belki de ikinci 30 yılını devirmek üzeresin. Farklı farklı ömürler, farklı farklı hayatlar... Peki 30 yılda neler sığabilir, onu konuşalım istedik:
30 yıl içinde bir insan, eğitim hayatını tamamlayıp hayal ettiği alanda uzman olmanın mutluluğunu yaşayabilir.
Mesela doktor olup çocukken hayalini kurduğun beyaz önlüğün içinde bulabilirsin kendini ömrünün ilk 30 yılı içinde.
Başarılı bir kariyer sahibi olup dilediğince yaşamanın mutluluğunu tadabilir.
İnsan şöyle bir geriye dönüp baktığında mesleğinde 30 yılı devirdiğini görünce afallayabilir çünkü ilk gün daha dünmüş gibi gelebilir ve aynı ilk gün şevkiyle çalışmaya devam ediyor olabilir.
Arkadaşlarıyla yıllarca sürmeye devam edecek sarsılmayan bir dostluk bağı kurabilir.
Emekliliği bir sahil kasabasında beraber geçirme hayali kurduğumuz dostlarımızla nice beraber yıllara!
Birisine karşı destansı bir aşk duyabilir, hatta o aşkın karşılığı olduğunu görebilir.
Aşık olmak tek başına bile unutulmaz bir duyguyken aşık olduğun kişinin de sana aşık olması... Bu duygu herkese nasip olmalı.
Aşık olduğu kişiyle beraber harika yıllar geçirebilir, evliliğinin 30. yıl dönümünü kutlayabilir.
Sevdiğinle bir ömür beraber olmak, onunla mutlu bir aile kurmak, işte buna 300 yıl sürse doyamaz insan.
Arkadaşlarıyla yıllarca unutamayacağı bir tatile çıkabilir ve hep o tatili yâd edebilir.
Herkesin vardır unutamadığı ve tadının yıllar sonra bile damağında kaldığı bir tatil. Bu tatilleri unutulmaz kılan en büyük sebep sevdiklerimizle geçirdiğimiz zaman.
Bir evlat sahibi olup gurur dolu bakışlarla onun hayatta geldiği yeri gözlemleyebilir.
Halbuki daha onu kucağınıza ilk aldığınız an, dün gibidir. 30 yıl önce el kadarken, 30 yıl sonrasında büyümüş, kocaman olmuş, kendi ayakları üzerinde duran ve sizi gururlandıran bir birey olmuştur.
Dünyayı gezebilir ve dünyanın her bir köşesinden hatırası olabilir.
30 sene dünyanın her noktasını gezmek için yeterli süre. Son 30 senede gezginler gezilmedik yer bırakmış mıdır bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki her gittikleri yerde sevdikleri bir telefon kadar uzaktaydı.
30 yıl içinde bir insan, eğitim hayatını tamamlayıp hayal ettiği alanda uzman olmanın mutluluğunu yaşayabilir.
Mesela doktor olup çocukken hayalini kurduğun beyaz önlüğün içinde bulabilirsin kendini ömrünün ilk 30 yılı içinde.
Başarılı bir kariyer sahibi olup dilediğince yaşamanın mutluluğunu tadabilir.
İnsan şöyle bir geriye dönüp baktığında mesleğinde 30 yılı devirdiğini görünce afallayabilir çünkü ilk gün daha dünmüş gibi gelebilir ve aynı ilk gün şevkiyle çalışmaya devam ediyor olabilir.
Arkadaşlarıyla yıllarca sürmeye devam edecek sarsılmayan bir dostluk bağı kurabilir.
Emekliliği bir sahil kasabasında beraber geçirme hayali kurduğumuz dostlarımızla nice beraber yıllara!
Birisine karşı destansı bir aşk duyabilir, hatta o aşkın karşılığı olduğunu görebilir.
Aşık olmak tek başına bile unutulmaz bir duyguyken aşık olduğun kişinin de sana aşık olması... Bu duygu herkese nasip olmalı.
Aşık olduğu kişiyle beraber harika yıllar geçirebilir, evliliğinin 30. yıl dönümünü kutlayabilir.
Sevdiğinle bir ömür beraber olmak, onunla mutlu bir aile kurmak, işte buna 300 yıl sürse doyamaz insan.
Arkadaşlarıyla yıllarca unutamayacağı bir tatile çıkabilir ve hep o tatili yâd edebilir.
Herkesin vardır unutamadığı ve tadının yıllar sonra bile damağında kaldığı bir tatil. Bu tatilleri unutulmaz kılan en büyük sebep sevdiklerimizle geçirdiğimiz zaman.
Bir evlat sahibi olup gurur dolu bakışlarla onun hayatta geldiği yeri gözlemleyebilir.
Halbuki daha onu kucağınıza ilk aldığınız an, dün gibidir. 30 yıl önce el kadarken, 30 yıl sonrasında büyümüş, kocaman olmuş, kendi ayakları üzerinde duran ve sizi gururlandıran bir birey olmuştur.
Dünyayı gezebilir ve dünyanın her bir köşesinden hatırası olabilir.
30 sene dünyanın her noktasını gezmek için yeterli süre. Son 30 senede gezginler gezilmedik yer bırakmış mıdır bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ki her gittikleri yerde sevdikleri bir telefon kadar uzaktaydı.
