Seniorita
Forum Üyesi
Orbita, göz küresi ve üzerindeki dokuları içinde barındıran huni şeklindeki yapıya verilen addır. Hem yumuşak hem de sert dokularına ait tümörler görülebilir.
Dermoid kist
Dermoid içinde saç, kıkırdak, diş, kemik gibi değişik dokuları barındıran genellikle kistik yapılı bir tümördür. Gözün dış yan kısmında yer aldığında göz yaşı bezinin tümörleri ile karıştırılabilir. Kist yırtılma ve iltihaplanma yapabilir. Ameliyatla alınır.
Hidatik kist
Ekinokok parazitinin insan dokusunda oluşturduğu kistlere daha çok karaciğer, akciğer ve beyinde rastlanır. Orbitaya nadiren yerleşir. Gözü ileri doğru iter ve ağrı yapar. Cerrahi yöntemle çıkarılır.
Hemanjiom
Gençlerde daha sık görülürler. Damarlardan köken alırlar. Fazla büyüme yaparlarsa gözü öne doğru itebilirler. Bu durumda tedavi edilmesi gerekir.
Rabdomiyosarkom
10 yaşından küçük çocuklarda oluşur. Hızlı büyüme yapar ve kötü huyludur. Göz küresini dışa ve aşağı doğru iter. Beyin ve akciğer gibi dokulara yayılım yapabilir. Işınlama veya cerrahi ile tedavi yapılır.
Lenfomalar
Orbitanın hem iyi hem de kötü huylu lenfoid doku tümörlerine erişkinlerde daha sık rastlanır. Ayrımlarının yapılması için biyopsi gerekir. Bu hastaların genel bir fizik muayeneden de geçirilmesi gerekir.
Görme siniri tümörleri
Görme sinirindeki destekleyici hücrelerden veya kılıfından köken alırlar. Her ne kadar iyi huylu olsalarda konumları itibariyle kötü seyir gösterirler. Görme azalması, renk görme bozukluğu, gözün öne doğru itilmesi, şaşılık ve gözde titreşme şeklinde şikayetler meydana getirirler. Cerrahi ile tüm tümör dokusunun çıkarılması gerekir.
Göz yaşı bezinin iltihabi ve iltihabi olmayan tümörleri mevcuttur. İltihabi olmayan tümörler iyi veya kötü huylu olabilir. İyi huylu tümörleri de çevre dokulara yayılabildiği için çıkartılması gerekir. Kötü huylu tümörlerinde tüm göz ve çevresinin alındığı detaylı cerrahi işlemlere gerek olabilir. Orbitada yalancı tümörler de olabilir. Bunların sebebi bilinmemektedir. Klinik seyirleri çok farklılık gösterir. Tedavide yüksek doz kortizonlar uzun süreli olarak kullandırılır. Orbita bölgesine çocuklarda nöroblastom ve Ewing sarkomundan, erişkinlerde ise meme ve akciğer kanserlerinden yayılım olabilir. Ayrıca komşu dokuların tümörleri de direkt yayılım gösterebilir.
Konjunktiva tümörleri
Dermoid ve lipodermoid
Orbitada olduğu gibi konjunktivada, korneada ve konjunktiva altındaki dokuda da dermoidler olabilir. Konjunktivada daha çok limbusta dış alt kadranda, içi dolu, yuvarlak veya oval, kabarıklık yapan deri adacığı görünümündedir. Derin katları kornea veya sklera ile devam ettiği için hareketsizdir. Cerrahi olarak çıkarılması zordur ve nüksedebilir.
Papillom
Yüzeyi pürtüklü, çilek görünümünde, pembe renkli, saplı veya sapsızdır. Kapak konjunktivasında, göz yaşı havuzu bölgesinde veya göz yaşı kesesinde görülebilirler. Cerrahi girişimle çıkartılırlar.
Karsinom
Gözde et veya yağ toplanması şeklinde başlar. Birkaç tipi vardır. Genellikle çevre dokulara yayılım gösterirler. Tedavisinde cerrahi olarak tümörün çıkarılması, dondurulması, ışın uygulanması, gözün alınması gibi seçenekler vardır.
Nevuslar
Konjunktivanın en sık rastlanan tümörüdür. Çoğunlukla doğuştandır veya ilk 10 yaş içinde ortaya çıkar. Büluğ çağında veya hamilelikte büyüme gösterir. Konjunktivanın herhangi bir yerinde kahverengi, siyah veya pembe renkli olarak görülürler. Kötü huylu tümöre dönüşme riskleri çok düşük olduğu için genellikle takip edilirler.
Melanozis
Doğuştan melanoziste sklera, episklera, gözün renkli tabakası ve damar tabakasının melanozisi ile birlikte konjunktivanın derin katlarında yaygın renklenme görülür. Bazılarında göz tansiyonu yükselebilir. Addison hastalığı, radyasyon sonrası ve hamilelikte edinsel melanozis görülebilir.
Melanom
Nevuslardan ve melanozisten gelişebildikleri gibi yeni olarak da ortaya çıkabilirler. Kabarık, bazı olgularda saplı, kolaylıkla kanayan, sürekli büyüyen ve çok damarlı bir tümördür. Rengi pembe veya siyah olabilir. Konjunktiva melanomları çevre dokulara yayılabildikleri gibi kan yoluyla karaciğer, kemikler ve akciğerlere de yerleşebilir.
Göz içi tümörleri
İris nevusu
İris yüzeyinde düz veya hafifçe kabarık koyu pigmentli bir kitle olarak görünür. İyi huyludur. Küçük lekelere iris çilleri denir. Her ikisi de iris yapısında değişiklik yapmaz, ama göz bebeği kenarında bulunursa düzensizlik oluşturabilir.
İris kistleri
Kendiliklerinden olabildikleri gibi bazı etkenlerin ardından da gelişebilirler. Kendiliğinden olanlar daha çok erişkinlerde görülür, koyu kahverengidirler ve melanomla karışabilirler. İris kistleri irisin değişik kat ve bölümlerinde bulunabilirler. Yaralanmalar, göz bebeğini küçülten ilaçların uzun süre kullanımı ve parazitler iris kisti oluşturabilir.
İris melanomu
Açık renkli iris nevus ve melanom açısından risk oluşturur. İris üzerinde bazen pigmentli bazen pigmentsiz bir kabarıklık yapar. İriste renk değişimi olur. göz bebeğinde düzensizlik dikkati çeker. Kötü huylu olduğunu ayırmanın en iyi yolu takip edip büyüdüğünü görmektir. Tedavide tümörün durumuna göre değişik cerrahi teknikler uygulanır.
Ksantogranulom
Çoğunlukla bebeklerde görülür. En sık iris, silier cisim, nadiren episklera, konjunktiva, kornea, koroid, göz kapakları ve orbitada yer alır. Hastaların yarısında deride de bulgular meydana gelir. İristeki tümör iyi sınırlı, sarı-gri renkte bol damarlı bir kitle olarak görünür. Deride iyi sınırlı, küçük, turuncu sarı renkte tek tek veya kümeler halinde özellikle baş boyun bölgesinde yer alan kabarık lezyonlar vardır. Tekrarlayan kanamalarla göz tansiyonunu yükseltebilir.
Dermoid kist
Dermoid içinde saç, kıkırdak, diş, kemik gibi değişik dokuları barındıran genellikle kistik yapılı bir tümördür. Gözün dış yan kısmında yer aldığında göz yaşı bezinin tümörleri ile karıştırılabilir. Kist yırtılma ve iltihaplanma yapabilir. Ameliyatla alınır.
Hidatik kist
Ekinokok parazitinin insan dokusunda oluşturduğu kistlere daha çok karaciğer, akciğer ve beyinde rastlanır. Orbitaya nadiren yerleşir. Gözü ileri doğru iter ve ağrı yapar. Cerrahi yöntemle çıkarılır.
Hemanjiom
Gençlerde daha sık görülürler. Damarlardan köken alırlar. Fazla büyüme yaparlarsa gözü öne doğru itebilirler. Bu durumda tedavi edilmesi gerekir.
Rabdomiyosarkom
10 yaşından küçük çocuklarda oluşur. Hızlı büyüme yapar ve kötü huyludur. Göz küresini dışa ve aşağı doğru iter. Beyin ve akciğer gibi dokulara yayılım yapabilir. Işınlama veya cerrahi ile tedavi yapılır.
Lenfomalar
Orbitanın hem iyi hem de kötü huylu lenfoid doku tümörlerine erişkinlerde daha sık rastlanır. Ayrımlarının yapılması için biyopsi gerekir. Bu hastaların genel bir fizik muayeneden de geçirilmesi gerekir.
Görme siniri tümörleri
Görme sinirindeki destekleyici hücrelerden veya kılıfından köken alırlar. Her ne kadar iyi huylu olsalarda konumları itibariyle kötü seyir gösterirler. Görme azalması, renk görme bozukluğu, gözün öne doğru itilmesi, şaşılık ve gözde titreşme şeklinde şikayetler meydana getirirler. Cerrahi ile tüm tümör dokusunun çıkarılması gerekir.
Göz yaşı bezinin iltihabi ve iltihabi olmayan tümörleri mevcuttur. İltihabi olmayan tümörler iyi veya kötü huylu olabilir. İyi huylu tümörleri de çevre dokulara yayılabildiği için çıkartılması gerekir. Kötü huylu tümörlerinde tüm göz ve çevresinin alındığı detaylı cerrahi işlemlere gerek olabilir. Orbitada yalancı tümörler de olabilir. Bunların sebebi bilinmemektedir. Klinik seyirleri çok farklılık gösterir. Tedavide yüksek doz kortizonlar uzun süreli olarak kullandırılır. Orbita bölgesine çocuklarda nöroblastom ve Ewing sarkomundan, erişkinlerde ise meme ve akciğer kanserlerinden yayılım olabilir. Ayrıca komşu dokuların tümörleri de direkt yayılım gösterebilir.
Konjunktiva tümörleri
Dermoid ve lipodermoid
Orbitada olduğu gibi konjunktivada, korneada ve konjunktiva altındaki dokuda da dermoidler olabilir. Konjunktivada daha çok limbusta dış alt kadranda, içi dolu, yuvarlak veya oval, kabarıklık yapan deri adacığı görünümündedir. Derin katları kornea veya sklera ile devam ettiği için hareketsizdir. Cerrahi olarak çıkarılması zordur ve nüksedebilir.
Papillom
Yüzeyi pürtüklü, çilek görünümünde, pembe renkli, saplı veya sapsızdır. Kapak konjunktivasında, göz yaşı havuzu bölgesinde veya göz yaşı kesesinde görülebilirler. Cerrahi girişimle çıkartılırlar.
Karsinom
Gözde et veya yağ toplanması şeklinde başlar. Birkaç tipi vardır. Genellikle çevre dokulara yayılım gösterirler. Tedavisinde cerrahi olarak tümörün çıkarılması, dondurulması, ışın uygulanması, gözün alınması gibi seçenekler vardır.
Nevuslar
Konjunktivanın en sık rastlanan tümörüdür. Çoğunlukla doğuştandır veya ilk 10 yaş içinde ortaya çıkar. Büluğ çağında veya hamilelikte büyüme gösterir. Konjunktivanın herhangi bir yerinde kahverengi, siyah veya pembe renkli olarak görülürler. Kötü huylu tümöre dönüşme riskleri çok düşük olduğu için genellikle takip edilirler.
Melanozis
Doğuştan melanoziste sklera, episklera, gözün renkli tabakası ve damar tabakasının melanozisi ile birlikte konjunktivanın derin katlarında yaygın renklenme görülür. Bazılarında göz tansiyonu yükselebilir. Addison hastalığı, radyasyon sonrası ve hamilelikte edinsel melanozis görülebilir.
Melanom
Nevuslardan ve melanozisten gelişebildikleri gibi yeni olarak da ortaya çıkabilirler. Kabarık, bazı olgularda saplı, kolaylıkla kanayan, sürekli büyüyen ve çok damarlı bir tümördür. Rengi pembe veya siyah olabilir. Konjunktiva melanomları çevre dokulara yayılabildikleri gibi kan yoluyla karaciğer, kemikler ve akciğerlere de yerleşebilir.
Göz içi tümörleri
İris nevusu
İris yüzeyinde düz veya hafifçe kabarık koyu pigmentli bir kitle olarak görünür. İyi huyludur. Küçük lekelere iris çilleri denir. Her ikisi de iris yapısında değişiklik yapmaz, ama göz bebeği kenarında bulunursa düzensizlik oluşturabilir.
İris kistleri
Kendiliklerinden olabildikleri gibi bazı etkenlerin ardından da gelişebilirler. Kendiliğinden olanlar daha çok erişkinlerde görülür, koyu kahverengidirler ve melanomla karışabilirler. İris kistleri irisin değişik kat ve bölümlerinde bulunabilirler. Yaralanmalar, göz bebeğini küçülten ilaçların uzun süre kullanımı ve parazitler iris kisti oluşturabilir.
İris melanomu
Açık renkli iris nevus ve melanom açısından risk oluşturur. İris üzerinde bazen pigmentli bazen pigmentsiz bir kabarıklık yapar. İriste renk değişimi olur. göz bebeğinde düzensizlik dikkati çeker. Kötü huylu olduğunu ayırmanın en iyi yolu takip edip büyüdüğünü görmektir. Tedavide tümörün durumuna göre değişik cerrahi teknikler uygulanır.
Ksantogranulom
Çoğunlukla bebeklerde görülür. En sık iris, silier cisim, nadiren episklera, konjunktiva, kornea, koroid, göz kapakları ve orbitada yer alır. Hastaların yarısında deride de bulgular meydana gelir. İristeki tümör iyi sınırlı, sarı-gri renkte bol damarlı bir kitle olarak görünür. Deride iyi sınırlı, küçük, turuncu sarı renkte tek tek veya kümeler halinde özellikle baş boyun bölgesinde yer alan kabarık lezyonlar vardır. Tekrarlayan kanamalarla göz tansiyonunu yükseltebilir.