Seniorita
Forum Üyesi
Bundan yüzyıllar önce yapraklardaki sakin rüzgar dokunuşu ve kuş cıvıltılarıyla dolu dünyanın sessizliği bir ışıkla bozuldu; bu ışık barış rüzgarlarını dindirip dünyanın tüm benliğini sömürecek olan olgunun insanlığın ilk hüzmesiydi. Adem ve Havva adındaki fırtına öncesi sessizliğin ilk fısıltısı sonraları evlenecek ve 3 tane de oğulları olacaktı; Caine Abel ve Seth. İlk doğan Caine bitkileri yetiştirdi. Onları suladı ve büyüttü hayat verdi. İkinci doğan Abel hayvanlara baktı. Onları besledi ve büyüttü.
Bir gün babaları Adem iki oğluna keskin bir ses tonuyla; "Caine ve Abel yukarıdaki için bir kurban getirin. Getirin ki yaratıcınıza olan minnetiniz bilinsin." dedi. Caine yukarıdaki için en tatlı meyvelerini en olgun bitkilerini getirdi. Abel ise en genç en güçlü hayvanını kurban etti.
İki kardeş de kurbanlarını Adem'in ocağına koydular ve ateşe verdiler. Duman onları yavaşça yukarı doğru ***ürdü. Abel'in kurbanı tatlı bir koku yayıp kabul edilirken Caine'inki kabul edilmedi ve Caine sert bir şekilde azarlandı.
İlk doğan (Caine) ağlamaya başladı gece gündüz yukarıdakine dua etti.
Gel zaman git zaman Adem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. Abel yine en güçlü ve genç hayvanlarından birini öldürdü. Caine ise eli boş geldi çünkü kurbanının istenmeyeceğini biliyordu. "Caine neden bir kurban getirmedin?" diye sordu Abel. İlk doğan gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak saplayarak onu kurban etti; hayatta en çok sevdiği şeyi.
Bu olayın ardından yukarıdaki onu cennetten attı ve Nod denilen bir yere sürgün etti.
Caine karanlıkta yalnız kalmıştı. Açtı üşüyordu ve ağlıyordu... Karanlığın içinden tatlı bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadın Caine'e doğru yaklaştı:
"Hikayeni biliyorum Nod'lu Caine. Açsın bende yemek var. Üşüyorsun bende kıyafetler var. Üzgünsün bende rahatlık var". Şaşırmış olan Caine:
"Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? Neden giydiresin? Neden besleyesin?" dedi ve alacağı cevapla daha da şaşıracaktı:
"Ben senin babanın ilk karısıyım. Yukarıdakine karşı geldim ve özgürlüğü karanlıklarda buldum. Ben Lilith'im. Bir zamanlar ben de üşüyordum. Benim için sıcaklık yoktu. Bir zamanlar ben de açtım benim için yemek yoktu. Bir zamanlar ben de üzgündüm benim için rahatlık yoktu."
Lilith Caine'i ağırladı ve onu besledi rahatlattı. Caine onun evinde bir süre kaldı ve bir gün ona sordu:
"Sadece karanlıktan bu evi nasıl yaptın? Nasıl kıyafetler yarattın? Yiyeceklerini nasıl yetiştirdin?"
Lilith gülümsedi ve cevap verdi: "Ben uyandım. Bu sayede istediğim gücü yaratıyorum". Gözleri parıldayan Caine: "Beni de uyandır Lilithbenim de güce ihtiyacım var. Ben de kendi evimi giysilerimi yiyeceklerimi yaratmalıyım."
Bir gün babaları Adem iki oğluna keskin bir ses tonuyla; "Caine ve Abel yukarıdaki için bir kurban getirin. Getirin ki yaratıcınıza olan minnetiniz bilinsin." dedi. Caine yukarıdaki için en tatlı meyvelerini en olgun bitkilerini getirdi. Abel ise en genç en güçlü hayvanını kurban etti.
İki kardeş de kurbanlarını Adem'in ocağına koydular ve ateşe verdiler. Duman onları yavaşça yukarı doğru ***ürdü. Abel'in kurbanı tatlı bir koku yayıp kabul edilirken Caine'inki kabul edilmedi ve Caine sert bir şekilde azarlandı.
İlk doğan (Caine) ağlamaya başladı gece gündüz yukarıdakine dua etti.
Gel zaman git zaman Adem kurban vaktinin yeniden geldiğini söyledi. Abel yine en güçlü ve genç hayvanlarından birini öldürdü. Caine ise eli boş geldi çünkü kurbanının istenmeyeceğini biliyordu. "Caine neden bir kurban getirmedin?" diye sordu Abel. İlk doğan gözleri yaşlı bir şekilde kardeşinin kalbine mızrak saplayarak onu kurban etti; hayatta en çok sevdiği şeyi.
Bu olayın ardından yukarıdaki onu cennetten attı ve Nod denilen bir yere sürgün etti.
Caine karanlıkta yalnız kalmıştı. Açtı üşüyordu ve ağlıyordu... Karanlığın içinden tatlı bir ses geldi. Siyahlar içinde bir kadın Caine'e doğru yaklaştı:
"Hikayeni biliyorum Nod'lu Caine. Açsın bende yemek var. Üşüyorsun bende kıyafetler var. Üzgünsün bende rahatlık var". Şaşırmış olan Caine:
"Benim gibi lanetli birini niye rahatlatasın? Neden giydiresin? Neden besleyesin?" dedi ve alacağı cevapla daha da şaşıracaktı:
"Ben senin babanın ilk karısıyım. Yukarıdakine karşı geldim ve özgürlüğü karanlıklarda buldum. Ben Lilith'im. Bir zamanlar ben de üşüyordum. Benim için sıcaklık yoktu. Bir zamanlar ben de açtım benim için yemek yoktu. Bir zamanlar ben de üzgündüm benim için rahatlık yoktu."
Lilith Caine'i ağırladı ve onu besledi rahatlattı. Caine onun evinde bir süre kaldı ve bir gün ona sordu:
"Sadece karanlıktan bu evi nasıl yaptın? Nasıl kıyafetler yarattın? Yiyeceklerini nasıl yetiştirdin?"
Lilith gülümsedi ve cevap verdi: "Ben uyandım. Bu sayede istediğim gücü yaratıyorum". Gözleri parıldayan Caine: "Beni de uyandır Lilithbenim de güce ihtiyacım var. Ben de kendi evimi giysilerimi yiyeceklerimi yaratmalıyım."